İKİ SİMGE - Güneri Cıvaoğlu


İKİ SİMGE - Güneri Cıvaoğlu

Play all audios:


ŞEFFAF Oda’da bu hafta konuklarım, iki simge isim... Biri tiyatroda, diğeri müzikte... Haldun Dormen ve eskilerin “ismiyle müsemma” dedikleri gibi Simge Sağın. Haldun Dormen 90 yaşında, 75.


sanat yılında 4 oyunla sahnede... “Küllerin Arasında, Kibarlık Budalası, Daha Neler ve Bir Zamanlar Gazinoda…” Kibarlık Budalası’nı 600 kez sahnelemiş. Fransa dışında bu bir rekor. Haldun


Dormen “Neden yaşlanmıyorum biliyor musunuz, çünkü yaşlanmaya vakit bulamıyorum” diyor. Önce Galatasaray Lisesi, ardından Robert Kolej’de okumuş. Ardından da Yale Üniversitesi... Duayen


tiyatro sanatçısı. Oyun yazarlığı, yönetmenliği, oyunculuğu... Tiyatroya getirdiği yenilikler pek çok. Örneğin “suflörü” kaldırmış. “Herkes rolünü ezberleyecek” demiş. Bir başka radikal


değişim örneği daha... Önceden oyun sonunda kim kalmışsa sahneye o çıkar, seyircileri selamlarmış. Dormen işte bunu da değiştirmiş. Baştan sona oyunda rol alan her oyuncu oyunun sonuna kadar


bekleyecek, sahneye çıkıp selam verecek ve alkışlanacak... HABERIN DEVAMI__ ........................ Simge’yi büyük patlama yapan “Miş Miş” şarkısıyla tanıdık. Ardından “Yankı”, “Prens ve


Prenses” şarkıları... İTÜ Ses Eğitimi Bölümü mezunu Simge, bu kez bir albümle karşımızda. “Ben Bazen” adlı albümünde 14 şarkı yer alıyor. İlk klibini Ben Bazen şarkısına Göcek’te çekmiş.


İkinci klip Öpücem şarkısına... “Öpücem” de “Miş Miş” gibi Sibel Algan ve Sezen Aksu imzalı. Enerji dolu. Müthiş tuttu. Simge dansta iddialı. Birlikte dans görüntülerimiz de var. LEZZETLER


SENFONISI GASTRONOMİ sektörünün en büyük buluşması olarak anılan Sirha’nın İstanbul festivalini “karşılama yemeği...” Beyoğlu Tomtom sokaktaki Nicole’de müthiş lezzetler tattık. Nicole damak


tadı ve lezzet bilinci olanların yakından bildikleri bir mekân. Değişik “yerli” ürünlerle “yeniliklerin” sunulduğu “Omnivore” lezzetleri. “Omnivore” bir tür geleneksel mutfaklara genç


şeflerin “protest” hareketi de denebilir. Lokal ürünler kullanılarak yerel lezzetleri ön plana çıkarmak, “mutfak sanatının şartlandırılmış tanımlarını yıkmak” diye tanımlanabilecek bir


şefler başkaldırısı Omnivore... Nicole’ün sahibesi Aylin Yazıcıoğlu o şeflerden biri.“Omnivore” ismine bakarak “janjanlı” yabancı lezzetler sanılmasın. Örneğin... Bizim bildiğimiz


klasiklerden “lüfer ızgarayı” öyle bir yapmışlar ki tadı hâlâ damağımda. OmnIvore, 29 Kasım -1 Aralık tarihlerinde İstanbul Kongre Merkezi’nde gerçekleşecek “Sirha İstanbul’un” önemli


etkinliklerinden biri. Sirha 1983’te gastronominin Olimpos’u sayılan Fransa’nın Lyon kentinde ilk kez düzenlendi. İstanbul’da da altıncı kez kapılarını açacak. Dünyanın ünlü şeflerinden


bazıları geliyor. 25 Master Class (oturum) var. Şefler ve sektör profesyonelleri yeni fikirler edinecek, menülerini geliştirecek, yeni trendleri yakalayabilecek, yöresel ürünlerle ülkenin öz


dinamiğini yükseltecek. Ayrıca çeşitli konferanslar ve çalışma grupları da var. Gıda ve içecek ürünlerinden mutfak ekipmanlarına, mobilya ve sofra takımlarına, tekstil ve hijyene kadar


uzanan çeşitli ürünler de sergilenecek. HABERIN DEVAMI__ EĞİTİME BAĞIŞ MARATONU HABERIN DEVAMI__ BİREYSEL bağış kültürünü geliştirmek amacıyla yapılan girişimlerin sayısı artıyor. Çeşitli


spor dallarıyla uğraşanların ya da doğrudan sporcuları destekleyenlerin çabaları bağışlara dönüşebiliyor. En yakın gündemde etkisi olan girişim ise Maratonlar. Adına koşmak istediğiniz


projeyi seçerek, koşunuzu bir sosyal sorumluluk projesi haline getirebiliyorsunuz. Desteklemek istediğiniz dernek/vakıf için bağış, daha da önemlisi farkındalık yaratıyorsunuz. Maratonlar


dünyada da STK’ları desteklemek için başarıyla kullanılan bir kaynak geliştirme metodudur. 2008’den bu yana yardımseverlik koşusunu Türkiye’de tanıtan, yaygınlaştıran ise “Adım Adım”


oluşumu. 2017 sonu itibarıyla bünyesinde yer alan STK’lara 36 milyon TL’yi aşan kaynak sağladı. “Yeni nesil bağışlarda” önemli girişimler başlatan Türk Eğitim Vakfı, bireysel bağışçılık


kulvarında her yıl büyüyerek ilerliyor. En son 40. Vodafone İstanbul Maratonu’nda her yaş ve meslek grubundan kişinin katıldığı 700’ü aşkın gönüllü koşucusuyla rekor bağışa imza attı. Çığ


gibi büyüyen bu kocaman iyilik hareketinin içinde TEV Yönetim Kurulu Üyesi Bengü Balkır Mısırlıoğlu ve 80 yaşındaki saygıdeğer annesi Türkan Balkır, en çok bağış toplayan kişiler listesinde


birinci durumda. TEV-ODTÜ Fonu’nun Gönüllüsü Arif Aygündüz ikinci, 8 farklı liseden öğrencilerin bir araya gelerek kurduğu TEV Okullar Ligi ise üçüncü sırada... Bu üç girişim kız öğrencilere


bine yakın burs desteği sağladı. Eğitimli Kızlar Umutlu Yarınlar kampanyası için haydi siz de bu iyilik halkasına katılın, İster 10 TL, 20 TL, ister bir öğrencinin aylık burs tutarı 600


TL... Büyük, küçük bağış demeden bir kız öğrencinin eğitim hayallerinin gerçekleşmesine katkıda bulunun. Kampanyaya destek olmak için www.tev.org.tr sitesinde çıkan görsele tıklayıp TEV


Koşucusu hesabına girerek bağış yapabilirsiniz.